Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YENİ BİR FELSEFE? BİRLİKTE YAZALIM.

YENİ BİR FELSEFE? Çarpıklaşan insanlığın yeniden bir düzene girmesi için mi yeni bir felsefe yazılmalıdır? 1. Bu nasıl bir felsefe olmalıdır? 2. Bu felsefeyi kim yazacak? Tabiatın yüzünü tırmalıyoruz, onu kızdırıyoruz, bir gün intikamını alacak diyeceğim ama, seller, depremler, kuraklık, hortumlar, tusinamiler, hava ve çevre kirliliği ve tahribatı, savaşlar, patlayan bombalar, yetim kalan çocuklar, açlık.. Dünya sanki bir tahtaravallinin üzerinde: Bir tarafta YÜZ BİN KİŞİ oturuyor, öte tarafta MİLYARLARCA İNSAN oturuyor. Dünyanın dengesi bozuldu, şirazesi bozuldu. Dünyayı kötü yaptık.  YENİ BİR FELSEFE de olsa ne yapabilir? BİRLİKTE YAZALIM. Hiç filozof yok mu? Galiba iş bana kaldı. Bugün yazmaya başladım. Herkese selamlar.

TOPLUM HASTA, İNSANLIK HASTA, TABİAT HASTA

BİREYİN, TOPLUMUN, İNSANLIĞIN VE TABİATIN DURUMU Açıkça görüyoruz ki bireyler, aileler, toplumlar. İnsanlık huzursuz ve hasta. Yerküre huzursuz ve hasta. Tabiat huzursuz ve hasta.. Bireyler huzursuz. Toplumun genel huzursuzluğundan etkilenen bireyler, çoğu durumlarda merhamet, vicdan, adalet, ahlâk, dürüstlük duygularını kaybetmiş veya zayıflamış; yerini yalan, hile, acımasızlık duyguları giderek âdeta yaygınlaşmaktadır.   Aileler huzursuz. Geçim sıkıntısı, pahalılık, enflasyon; Boşanmalar artmış,   kadına şiddet zirvede, her gün çocuk tecavüzleri, cinayetler, rüşvet ve yolsuzluk haberleri, açlık sınırında yaşayan insanlar, hayvanlara işkence,   adil görülmeyen adalet, sadece kanunda yazılı eşitlik ve hürriyet, beton yığını hâline gelen şehirler, egzozlardan ve fabrikalardan çıkan gazlar ve hava kirliliği; toplumda mezhep, inanç ve siyasî kutuplaşmalar… âdeta cinnet geçiriyoruz. Yapılan iyi şeyler, kötü şeylerden kat kat az.    İnsanlık huzursuz. Bir tarafta sonsuz lüks için

KENDİNİZİ TANIMLAYINIZ

KENDİNİZİ TANIMLAYINIZ  İÇ/DIŞ GÖZLEM TABLOSU   Felsefî görüşler ve Kişisel özellikler           çok yüksek    yüksek    iyi    orta     zayıf Realist     A İdealist Anarşist/isyankâr Dogmatist Eleştirel Liberal Materyalist Kaderci/fatalist Bireyselci Lâik Milliyetçi Kapitalist Sosyalist Sezgici Pragmatist Hümanist Natüralist Pozitivist Dindarlık Ateistlik Deistlik Felsefî görüşler            çok yüksek    yüksek    iyi    orta    zayıf Vicdan     A Modernist Ahlâkçı Adalet duygusu Varoluşçu Hayvansever Şiddet arzusu Feminist Sev

HANGİ FELSEFENİN NE KADAR ETKİSİ ALTINDAYIZ?

HANGİ FELSEFENİN NE KADAR ETKİSİ ALTINDAYIZ? Sorumuza tekrar dönelim: Bu, niçin böyle olmuştur? Bu felsefe akımlarının her biri ayrı ayrı bir insanın veya bir toplumun muhtelif özelliklerinden birini öne almıştır. Bunun anlamı, her insan, haliyle her toplum bu felsefe akımlarının ön gördüğü ana temalarının tamamını üzerinde taşımaktadır. Lâkin bunlardan biri veya bir kaçı daha ön plânda, diğer bazıları ise daha geri plânda görünmektedir. Bu ifadeyi açabilmek için iki yöntem uygulayabiliriz: iç gözlem, dış gözlem. Bunun yanında bir de tercih envanteri uygulamak mümkündür. 1. İç gözlem Önce kendi iç dünyamıza ve yaşayışımıza bakalım: Acaba insanı tanımlayan bu akımlara göre bazen akılcı/realist, bazen gerçekçi, bazen anarşist, bazen inancımızda sarsıntı, bazen egoist; dogmatik,   eleştiricilik, sezgiler, feminist, metafizik, hümanist, idealist, skolâstik, skolâstik, liberal, materyalist, milliyetçi, modernist, natüralist, pragmatist, pozitivist, romantik, lâik, kapitali

FİLOZOFLAR KİMDİR? NE YAPMAK İSTEMİŞTİR?

Esasen 8 cilt olarak yazılmış ve 2 cildi kalmış Medeniyet ve Pedagoji Tarihi"nin devamı olan pedagoji felsefesinden bazı bölümleri aktaracağım. Yorumlarınızı beklerim.  FİLOZOFLAR KİMDİR? NE YAPMAK İSTEMİŞTİR? İnsanlığın ilk atasından başlayarak toplumda “akıllı” insanların her dönemde ve her zamanda var olduğu bir gerçektir. Bu akıllı insanlar, yine tarihini bilemediğimiz zamanlardan başlayarak ayakkabı, tekerlek, ateş, balta, ok-yay kullanmaya, hayvanları evcilleştirmeye, toprağı sürüp-kazıp ekip biçmeye başlamışlardır. Sonra mağara resimleri ile iletişim sağlamayı uzun yıllar sürdürmüşler ve nihayet günümüzden 6 bin yıl önce yazıyı icat etmişlerdir.   Tabiidir ki bu buluş ve keşifler ayrı ayrı zamanda olmuştur. Fakat bir topluluk bu icat ve keşifleri bir bütün hâlinde değil, bu icat ve keşifler o toplum içinde yaşayan bir “akıllı adam” tarafından bulunmuş ve yaygınlaşmıştır. Tıpkı “ampul” denen aydınlatma âletinin Edison tarafından bulunduğu gibi. Bir başka husus,