Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bayramınız kutlu ve iyiliklere vesile olsun.

Tanıdığım, tanımadığım dünyanın dört bir tarafında yazılarımı okuyan bütün arkadaşlarıma ! Ramazan bayramınızı kutlar, güzelliklere, iyiliklere, mutluluklara, barışa ve huzura vesile olmasını dilerim. Saygılarımla. Dr. Nusret Alperen 15.06.2018    03.25

PEDAGOJİ (ÇOCUK EĞİTİM BİLİMİ)

1. PEDAGOJİ (ÇOCUK EĞİTİM BİLİMİ)                                                              “Ağaç yaş iken eğilir.” Terbiye, pedagoji ve eğitim sözleri doğrudan doğruya 0-13 yaşlarındaki yani ergenlik öncesine kadar olan yaş grubunu ilgilendirir. Çünkü bu süre içinde çocuk-öğrenci; ahlâkî, vicdanî, millî ve sosyal duygular ile pek çok beceri ve alışkanlıkları önemli ölçüde öğrenmiş, kazanmış veya edinmiş olur. [1] Ayrıca dil yanında zihinsel ve bedensel gelişimini de önemli ölçüde tamamlanmıştır. Söz konusu okul hayatı olduğundan bu yaş grubu 5. - 6. sınıfa kadar tekabül eder. Bu sınıflardan itibaren çocuğun ilgi alanları belirmeye başlar. Bu sınıflardan sonra ilgi alanları da dikkate alınarak öğrencilerin sosyal hayata intibakını sağlamak, vatandaş olma şuurunu kazandırmak, temel bilimlerle ilgili kavramları ve terimleri öğretmek, bu yaştan önce getirdiği değerlerdeki eksikleri -varsa onları- tamamlamak, düzeltmek, varsa olmayanları da öğretmeye çalışmaktır. Meseleye büt

PEDAGOJİNİN ANLAMI, UYGULAMALARI VE TARİHÎ GELİŞİMİ

Not: Buraya aldığım yazılar, esasen oldukça uzun metinler içinden alınan ara başlıklardır.  PEDAGOJİNİN ANLAMI, UYGULAMALARI VE TARİHÎ GELİŞİMİ TDK sözlüğünde ve bazı tanımlarda pedagoji terimi,   ilm-i terbiye ve eğtimbilim olarak tanımlanmaktadır. R. Arkın (1952)”a göre eğitimbilim (pedagoji) dar anlamda eğitim ve öğretim bilimi, geniş anlama eğitim ve öğretimle ilgili bütün olayların ve cereyanların eğitim vasıtalarının ve teşkilatının araçlı veya araçsız eğitsel ölçülerin bilimi demektir.” Yazar, bu tanımı yeterli bulmayarak, “… çünkü eğitsel (didaktiğe, metot meselelerine ait) kaide ve hükümler her şeyden önce pedagojinin pratik cephesine taalluk eder. Onun için eğitim bilimi, şu şekilde tarif etmek de mümkündür: Eğitim sistemlerini inceleyen ve çocukların bedensel zihnî ve ahlakî terbiyeleri için fizyoloji, psikoloji ve toplumbilim –sosyoloji- gibi bilimlerin görüşlerinden faydalanarak yollar araştıran ve metotlar bulmaya çalışan bilim.” Pedagoji teriminin manasın

Medeniyeti oluşturan unsurlar

Medeniyeti oluşturan unsurlar Bugün ulaştığımız medeniyet seviyesine ulaşmamız en başından itibaren 70-80 bin yıllık insanlık macerasının eseridir. Medeniyetin oluşturulmasında insanın iç ve dış dünyası olmak üzere iki ana unsurdan söz edebiliriz: İç dünya unsurları: zekâ/akıl ve içgüdüler Bu maceranın en başında konuşma anlamında dilin oluşmuş olması gelir. Tabiîdir ki dilin oluşması için insanın doğuştan getirdiği aklını/zekâsını kullanabilmesi gerekir. [1] İnsan ve diğer canlılar doğarken zekâ ile birlikte içgüdülerle ve reflekslerle de donatılmıştır. Refleksler, bir canlının hayatını devam ettirebilmek için kullandığı bilinçdışı davranışlardır. Canlının kendini koruması yönünde etkinliği vardır. Başka bir söyleyişle canlıyı tehlikeye karşı koruyan bilinç dışı etkinliklerdir. Bunlar öğrenilmez ve hatta eğitilemez. İçgüdüler de doğuşla gelir ve kişiyi amaçlı ve bilinçli etkinliklere yöneltir. İçgüdülerin en temel özelliği insanlarda ve bazı hayvan türlerinde eğitileb