Ana içeriğe atla

PEDAGOJİ ANSİKLOPEDİSİ

PEDAGOJİ ANSİKLOPEDİSİ"Nİ TAMAMLADIM. İLK SAYFALARI AŞAĞIDADIR.



A
AD (İSİM)
Bir varlığı, olayı, duyguyu, düşünceyi, hareketi işaret eden ve onu en kısa yoldan tanımlayan ses kümesi (Bkz. Dil Pedagojisi).
ADALET DUYGUSU  Bkz. bencillik.
AHLÂK  Töre
Bir şeyin ahlâk bakımından niteliği ve değeri; ahlâkın kemâl derecesine uygunluk. Bir misal veya hikâyenin sakladığı ahlâkî hikmet, bir kıssanın hisse alınacak ciheti. Ahlâkın zihne yani düşünceye uygunluk yani düşünceye uygun harekette bulunmak iradesidir. Kanunluluk, dış görünüş bakımından ahlâka uygunluk demektir (Arkın).
Bir toplumda insanların uymak zorunda bulundukları kuralların tayin ve tespit eden bilme ise törebilim denir. Bir toplumun ahlâksal yargılarının ve törelerinin hepsi. Ahlâk, Harbert pedagojinin temeli olmuştur (Arkın).
AHLÂK DERSİ
Ahlâkî mesele ve konuları öğretmek amacı güdülen ders. Okullarda böyle bir dersin gösterilmesi ve mezhebî din dersinin yerine geçmesiyle ilgili istekler aydınlanma devrinde belirmeye başlamıştır. Zamanımızda bazı memleketlerin okullarında anadil dersleriyle birlikte, bazılarında ise sadece din dersine devam etmeyen öğrencilere gösterilmektedir (Arkın 4).Şu anda bizdeki uygulama Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi adı altında öğretilmektedir.
AHLÂK EĞİTİMİ  Bkz. Din eğitimi ve öğretimi, karakter eğitimi.  
Ahlâk öğretilmez, yaşatılır,  öğrenilmez yaşanır.
Karakter eğitiminin olduğu gibi ahlâk eğitiminin de edindirileceği en doğal ortam ailedir. Ahlâk ve karakter eğitiminin temelleri ailede atılır, okula başladıktan sonra ailenin etkisi devam eder, okul da edinilen değerleri besler ve pekiştirir.
Karakter eğitiminde olduğu gibi ahlâk eğitimi de insanoğlunun doğuştan getirdiği hayvanî içgüdülerin insanî vasıflara uygun olarak şekillendirilmesi, çocukların toplumun genel ahlâk anlayışına, geleneklerine ve kanunlarına uyması gibi hem görgüsel hem iradî kararlılıkla gerçekleşir. Ahlâk ve karakter eğitimi, ahlâkî karakter olarak da birbirinin tamamlayıcısıdır.
Ahlâk eğitiminin en doğru yöntemi annenin, babanın ve öğretmenin, yöneticilerin söz ve davranışlarıyla çocuklara rol-model olmalarıdır. Nasihatle, öğütle, dinî vaazlarla çocuğu ahlâklı yapamazsınız. Esasen din de ahlâkî değerlerin yaşanması üzerine kurulur. Ahlâk yoksa din de yok demektir. Örneğin yalan söylemek ahlâkî olmayan bir davranıştır. Hangi dinde olursa olsun yalan söyleyen o dinin mensubu olamaz. Esasen Allah da bunu yasaklamıştır.
Eğer dinî kaygılarınız varsa, onlara örnek olmanız, yani onun gözü önünde namaz kılmanız, oruç tutmanız onun bilinç altında din duygusu zaten yerleşir ve gelişir. Ama dinden önce çocuklara ahlâken, görgü kurallarına uymakla, eşinizle ve çocuklarınızla yapıcı ve güzel ilişkiler kurarak örnek olunuz. Çünkü din, ahlâkî değerler ve ahlâk üzerine kurulur. Ahlâka dayanmayan bir din düşünülemez.
AHLÂKÎ KARAKTER VE VİCDAN Bkz. vicdan.
Ahlâkî karakter, kişinin kişiliğinin kalitesinin göstergesidir. Bu anlamda ahlâkî karakter; kişinin davranışlarını, düşüncelerini, hayallerini ve bütünüyle sosyal ilişkilerinin kalitesinin göstergesidir.
 Ahlâkî karakter, ahlâkın karakter üzerine yalnız sözle ifade etmek değil aynı zamanda yaşayacak şekilde raptedilmesi, tutturulması ve bilimsel ifadesiyle edindirilmesidir. Başka bir söyleyişle kişinin ahlâkî değerleri üzerinde taşıması, Mevlâna”nın deyişi ile “Olduğu gibi görünmesi ve göründüğü gibi olmasıdır.”
Ahlâk, felsefedeki ifadesiyle bir şeyin veya bir kimsenin başkalarından olan farkının ifadesi değil, sosyalleşme ile bütün toplumun ortam değeri olarak kişide de görülmesi gereken üstün bir niteliktir.
Ahlâk tanımı içinde ifade ettiği değerleri kitap üstünde yazılı görülürken, ahlâkî karakter, kitapta yazılı olan değerlerin kişinin üstünde de görünmesidir. Yalnız söylemle “ahlâk” düşüncenin davranışa dönüştüğünü ifade etmez.
Bu anlamda ahlâkî karakter bir iradî disiplin meselesidir. Kişi her durumda ahlâkî değerleri yaşaması için iradesini bilinçli olarak kullanması ve kendine içten veya dıştan yapılan telkinlere aldırış etmeyerek iradesi ile hareket etmesidir. Bu durum, kişinin kendi kendisiyle barışık ve uyum içinde olmasını ve buna bağlı olarak “vicdanî davranışlarını” oluşturmasını da sağlar. Vicdan, ahlâkî karakterin sonucudur ve kişinin kendisiyle hesaplaşmasıdır. Bu hesaplaşma iledir ki kişi düşünüş ve eylemlerinde tutarlı olabilir.
AHLÂK PEDAGOJİSİ  Bkz. Karakter eğitimi.

Genel olarak pedagoji ile özdeş ve ahlâkî eğitimden bahseden bilim. Özel anlamı bakımından: 1. Dinsel eğitimin yerine geçirilmek istenen bir çeşit dünyevî terbiye. 2. Ahlâkî eğitimin ana vasfını da ahlâk kaidelerini öğretmek teşkil ettiği böyle özel bir derse lüzum hâsıl olduğu ileri sürülmektedir. Bu ders, okullarda din ya din dersinin yerine geçmekte veya türlü adlarla onun yanı başında yer almaktadır. Lâik okulda bu dersi ilgilendiren konular çeşitli derslerin müfredatı arasına serpilmektedir (Arkın 4).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670)

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670) Döneminin önemli düşünürlerinden biridir. Önemi ise, birçok fikrinin günümüzde bile uygulanabilir olmasıdır. Lâtince ve ilahiyat tahsil etmiş. Eğitimdeki aksaklıkları görmüş ve düzeltmek istemiştir. Birçok ülke ve şehir dolaşmış, birçok okulda öğretmenlik ve hayatının son döneminde papazlık yapmıştır. Bacon, Ratka ve Vives”in etkisinde kalmıştır. İngiltere”, İngiliz okullarını ıslah etmek üzere davet edilmiş, burada bütün bilimleri bir araya toplayacak bir ansiklopedi (pansofi) yazmak istemişse de başarılı olamamıştır. “Comenius, muhtelif işlerde çalışmış ve muhtelif problemler üzerinde kafa yormuştu. İlk önce papaz sıfatıyla mezheplerin ortadan kaldırılmasına gayret etmişti. Mezhep savaşları ile Avrupa”nın tam bir sefalete ve fakirliğe düştüğünü gören Comenius, bu işin çok önemli olduğuna kanaat getirmişti. Fakat sakin bir hayat yaşayamadığı ikide birde göç etmek zorunda kaldığı için bu idealini gerçekleştirmeye muvaffak olamamıştı.  Bereket ...

MONTAİGNE"nın eğitime ilişkin görüşü.

MİCHEL MONTAİGNE  1533-1592 Fransız edibi ve Rönesans filozofu. Görüşlerini dilimize de çevrilen Denemeler (Essais) adlı eserinde toplamıştır. Denemeler isimli bu eser dilimize çevrilmiştir. “Denemeler isimli eserinde hayata yakın ve çocuğun tabiatına uygun bir eğitim tarzını savunmuş, devrinin Latin okuluna ve bu okulda uygulanan korkunç ezberciliğe, ölü bilgilere ve otoriteye dayanan sert ve katı eğitim anlayışına karşı çıkmıştır. [1] “Bunun yerine serbest şekilde karşılıklı konuşmayı öğretim metodu olarak tavsiye etmiştir. Buna rağmen o da eski dillerin öğretilmesinden vaz geçmemiş, yalnız canlı mükâleme alıştırmalarıyla basitleştirmelerini ve kolaylaştırmalarını istemiştir. [2] Beden eğitiminin eğitsel değerini bilhassa belirtmiştir. Aile ocağını çocukların eğitimi için elverişli bulmamakta, hakiki terbiyenin eğiticilerle çocukların bir arada bulunmaları sayesinde mümkün olabileceğini ileri sürmüştür” (R.G. Arkın, s.318). “Eserinin yirmi beşince bölümünde, köksüz ve ...

Medeniyeti oluşturan unsurlar

Medeniyeti oluşturan unsurlar Bugün ulaştığımız medeniyet seviyesine ulaşmamız en başından itibaren 70-80 bin yıllık insanlık macerasının eseridir. Medeniyetin oluşturulmasında insanın iç ve dış dünyası olmak üzere iki ana unsurdan söz edebiliriz: İç dünya unsurları: zekâ/akıl ve içgüdüler Bu maceranın en başında konuşma anlamında dilin oluşmuş olması gelir. Tabiîdir ki dilin oluşması için insanın doğuştan getirdiği aklını/zekâsını kullanabilmesi gerekir. [1] İnsan ve diğer canlılar doğarken zekâ ile birlikte içgüdülerle ve reflekslerle de donatılmıştır. Refleksler, bir canlının hayatını devam ettirebilmek için kullandığı bilinçdışı davranışlardır. Canlının kendini koruması yönünde etkinliği vardır. Başka bir söyleyişle canlıyı tehlikeye karşı koruyan bilinç dışı etkinliklerdir. Bunlar öğrenilmez ve hatta eğitilemez. İçgüdüler de doğuşla gelir ve kişiyi amaçlı ve bilinçli etkinliklere yöneltir. İçgüdülerin en temel özelliği insanlarda ve bazı hayvan türlerinde eğitileb...