Sunuş
Pedgojinin konusu münhasıran insan yavrusudur. Yani eğitilebilir özellikleri olan insanlardır. Bedi Ziya Egemen, pedagoji sözünün çok farklı alanlarda kullanıldığından bahisle kirlendiğinden söz etmiş; bunun yerine terbiye demeyi terih etmiştir. Aslında pedagoji terimi kirlenmemiş, yanlış yerlerde kullanılmıştır. Biz yine de duruma müdahale ederek, eğitilebilir durumda, başka bir söyleyişle eğitilmeye muhtaç olan, belki biraz daha ileri giderek bitkiler ve hayvanlar için de uygulanabilecek pedagojiden söz edebiliriz. Bu cümleden olarak; bu kitabın en başında açıkladığımız gibi pedagoji, aslında hayvanî nitelikleri olan içgüdülerin eğitimi ve bu eğitim için de nasıl öğretim söz konusu ise, içgüdüleri hayvanî dediğimiz hayvanların bizzat sahip oldukları içgüdülerin eğitimi de pedagojik bir uygulamadır.
Nasıl ki insanda, doğuşundan getirdiği temel içgüdüler ancak yön değiştirmek suretiyle değiştirilebiliyorsa, hayvanlarda da içgüdülerinden bazıları dışarıdan yapılan müdahalelerle yüceltilebilir. Örneğin bilhassa evcilleşebilen hayvanlarda, köpeklerde, yemeğini belirli zamanda kendine sunulan kapta yemek, tuvaletini belirli bir yere yapmasını öğretmek gibi, hatta duygusal hayatları bakımından fillerin ve köpeklerin ağladığı bile görülmüştür.
Özetleyecek olursak, bitkileri, hayvanları ve insanları şu yönlerden tanımlayabiliriz:
1. Biyolojik yönden
Ortak vücutları, yere bastıkları ayakları/kökleri, kan damarları veya su damarları, kasları ve lifleri, kolları ve dalları ile birer biyolojik varlıktır.
a. Büyüme
b. Olgunlaşma-gelişme
2. Psikolojik yönden
a. Yaşama (canları, hayatta kalma, alığını ve susuzluğunu giderme)
b. Üreme (Cinsiyet ihtiyacı ve çoğalma)
c. Barınma (korunma)
e. Sevgi-şefkat (analık, sevme ve sevilme)
gibi pek çok motif/güdü bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda müşterektir ve bu açıdan bakıldığı zaman bunlar psikolojik varlıktır.
3. Zihinsel yönden
a. Eğitilebilme
b. Öğrenme
c. Öğretme
d. Ezberleme
e. Hatırlama
gibi ortak yetenekleri vardır.
3. Sosyolojik yönden
a. Yapabilme (zekâ ve özel yetenekler)
b. Bir arada yaşama
c. Sosyalleşme
d. Kültürleşme
e. Medenileşme
f. İnsanîleşme
gibi özellikler vardır.
Bunlardan bazılarını hem insanda, hem hayvanlarda, hem bitkilerde görebileceğimiz gibi bazılarını insanda ve hayvanda, bazılarını hayvanda ve bitkide görebiliriz.
4. Felsefî yönden
a. Düşünme,
b. Tasarlama
c. Hayal etme
d. Merak etme
f. Keşfetme
g. Dengeli olma
gibi.
Bunlara kesin gözüyle de bakmamak gerekir. Geçirgenlikleri ve belki yerleri değişmesi hatta ilâve edilmesi gereken hususlar vardır.
Buraya kadar anlattıklarımızı şöyle formüle edebiliriz: İnsanda hayvanların ve bitkilerin bütün özelliklerine ilâve olarak kendi nev”i şahsına mahsus özellikleri olduğu hâlde; her hayvanda ve bitkide insanda var olan özelliklerinden en az biri vardır.
Buraya kadar anlatmaktaki maksadım, pedagog olarak insana, hayvana ve bitkiye nasıl baktığımı veya bunları nasıl göründüğünü ortaya koymak içindi.
Peki, o hâlde felsefe insana nasıl bakıyor?
Mademki bir pedagoji teorisi yazmak istiyorum, bu sorunun da cevabını vermem gerekir. Bu soruya cevap vermek için filozofların insanı nasıl gördüğünün fark edilmesi gerekir.
Felsefe insanı nasıl görüyor?
Yorumlar
Yorum Gönder