Ana içeriğe atla
2


3. DİNÎ KAYNAKLARA GÖRE EVREN”İN YARATILIŞI
Kur”ân”a göre Evren”in yaratılışı
Biz, bir şeyi dilediğimiz zaman sözümüz sadece “Ol!” dememizdir. O da hemen oluverir. Nahl 40
Gökleri ve yeri yoktan var eden O”dur. En”am 101
O, öyle bir Allah”tır ki hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı. Arşı da su üstündeydi. Hud 7
Gökleri ve yeri yoktan var eden O”dur. Eşi de olmadığı hâlde nasıl olur da çocuğu olur? Her şeyi yaratan O”dur. Ve O, her şeyi bilendir. En”am 101
Biz, göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz (onu) genişleticiyiz. Zariyet 47
Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine hükümran (istiva etti) oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine amadedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O”nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. A”raf 54 [1]
Rabbiniz Allah”tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine istiva (hüküm) etti, işi tedbir eyliyor. Yunus 3      
     Allah O”dur ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra arş üzerine istiva (hâkim) kılmıştır. Secde 4                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                
 “Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş”a hükmeden Rahman”dır. Furkan 59.                                                                      
 “O gökleri, gördüğünüz gibi direksiz yarattı. Yere de sizi sarsmaması için ağır baskılar yani ulu dağlar koydu ve orada her türlü canlıyı türetip yaydı.  Gökten de bir su indirdik orada her güzel çifti yetiştirdik. Lokman suresi 10
Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş”ın Rabbi kimdir? diye sor. Mu”minun 86
Allah O”dur ki gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva (hüküm) etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri o yönetiyor. Ayetleri O açıklıyor ki Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi biliniz. Ra”d 2
Kur”an”a göre Arşın /Yer Küre”nin yaratılışı
De ki: Siz, yeri iki günde yaratanı gerçekten inkâr edip duracak mısınız? Bir de O”na eşler koşuyorsunuz ha? [2] Fussilet9
O, yerin üstünde sabit dağlar yarattı. Orada bereketler meydana getirdi. Orada araştırıp soranlar için rızıkları tam dört günde belli bir seviyede takdir edip düzene koydu. [3] Fussilet 10
Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve Yerküreye “İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin.” dedi. Her ikisi de “İsteyerek geldik.” dedi. Fussilet 11
Böylece Allah, onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kendilerine süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah”ın takdiridir. Fussilet 12
Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz. Zariyet 48
Allah, sizin için yeri bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz, bilerek Allah”a ortaklar koşmayın. Bakara 22
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün bir biri ardınca gelişinde insanlara yarar şeylerle, denizde akıp giden gemide, Allah”ın yukarıdan bir su indirip de onunla yeri ölümünden sonra dirilmesinde, dirilip de üzerinde deprenen hayvanları yaymasında, rüzgârları değiştirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır olan bulutta şüphesiz akıllı olan bir topluluk için elbette Allah”ın birliğine deliller vardır. Bakara 164
De ki “Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen fakat kendisi beslenmeyen Allah”tan başka dost mu tutayım? En”am 14
Doğrusu biz, sizi yeryüzünde yerleştirdik, orada size geçimlik verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz! A”raf 10
Biz, yeryüzündeki şeyleri kendisine süs olsun diye yarattık ki, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim. Kehf 7
Şüphesiz yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak yapacağız. Kehf 8
Yeryüzünü sizin için döşek yapan, oradan sizin için yollar aça ve gökten bir su indiren O”dur. İşte biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler çıkarttık. TA-Hâ 53
Sizi topraktan yarattık, yine ölümünüzden sonra ona döndürüleceksiniz. Hem de ondan sizi bir kere daha çıkaracağız (dirilteceğiz) Ta-Hâ55
Yeryüzünde insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yarattık; rahat gidebilsinler diye dağların arasında geniş yollar var ettik. Enbiya 31
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Enbiya 32
Geceyi, gündüzü, Güneş”i ve Ay”ı O”dur. Bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır. Enbiya 33
"Sen dağları görür, onları yerinde sabit sanırsın. Hâlbuki onlar, bulut gibi hareket ederler. Bu, Allah'ın sanatıdır ki; O, her şeyi sağlam yapar. Şüphesiz O, yaptıklarınızdan haberdardır" [Neml, 27/88].
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. Enbiya 35

Kitab-ı Mukaddese”e göre (Tevrat, Zebur İncil) [4]
Evren”in ve Dünya”nın yaratılışı [5]
1. Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
2. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.
  3. Tanrı, "Işık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu.
  4. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.
  5. Işığa "Gündüz", karanlığa "Gece" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
  6. Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.
  7. Ve öyle oldu. Tanrı gök kubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.
  8. Tanrı kubbeye "Gök" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.
  9. Tanrı, "Göğün altındaki sular bir yere toplansın ve kuru toprak görünsün" diye buyurdu ve öyle oldu.
 10. Kuru alana "Kara", toplanan sulara "Deniz" adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
  11. Tanrı, "Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar ve türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin" diye buyurdu ve öyle oldu.
  12. Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar ve tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
  13. Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.
  14-15. Tanrı şöyle buyurdu: "Gök kubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin." Ve öyle oldu.
  16. Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı.
  17-18. Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gök kubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
  19. Akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu.
  20. Tanrı, "Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun" diye buyurdu.
  21. Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan bütün canlıları ve uçan varlıkları türlerine göre yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.
 22. Tanrı, "Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın" diyerek onları kutsadı.
  23. Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu.
  24. Tanrı, "Yeryüzü türlü türlü canlı yaratıklar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler türetsin" diye buyurdu. Ve öyle oldu.
 25. Tanrı türlü türlü yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.



[1] Evren”i yeryüzü dâhil 6 günde yaratmıştır. Ancak aşağıda açıklanacağı gibi bunun 2 gününde yeryüzünü –arzı- yaratmıştır.
[2] Müşriklerin bariz vasfı; Allah”ı rububiyette bir kabul etmekle birlikte; ulûhiyette O”nun şerikleri (ortakları)olduğunu iddia etmeleridir. Kur”an-ı Kerim Türkçe meali a.g.e. dipnot.
Rububiyet:
 Allah”ın her şeyin rabbi, sahibi, yaratıcısı, ortağı olmaksızın tek başına bu kainatta tasarruf sahibi olduğuna iman etmektir.
Ulûhiyet
Allah”tan başka tapınılacak ilâh, olmadığına inanmak, iman etmektir.
[3] Evrenin (kâinatın) yaratılışı ile yeryüzünün (Dünya”nın) yaratılışını karıştırmamak gerekir. Ayetlerden öyle anlaşılıyor ki evren, yeryüzü ile birlikte 6 günde yaratılmıştır. Bu sürenin 2 gününü yeryüzünün yaratılmasına ve düzenlenmesine ayırmıştır.
[4] Bkz. Kitab-ı Mukaddes s.
[5] https://plus.google.com/+Bursakilisesi?prsrc=5

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670)

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670) Döneminin önemli düşünürlerinden biridir. Önemi ise, birçok fikrinin günümüzde bile uygulanabilir olmasıdır. Lâtince ve ilahiyat tahsil etmiş. Eğitimdeki aksaklıkları görmüş ve düzeltmek istemiştir. Birçok ülke ve şehir dolaşmış, birçok okulda öğretmenlik ve hayatının son döneminde papazlık yapmıştır. Bacon, Ratka ve Vives”in etkisinde kalmıştır. İngiltere”, İngiliz okullarını ıslah etmek üzere davet edilmiş, burada bütün bilimleri bir araya toplayacak bir ansiklopedi (pansofi) yazmak istemişse de başarılı olamamıştır. “Comenius, muhtelif işlerde çalışmış ve muhtelif problemler üzerinde kafa yormuştu. İlk önce papaz sıfatıyla mezheplerin ortadan kaldırılmasına gayret etmişti. Mezhep savaşları ile Avrupa”nın tam bir sefalete ve fakirliğe düştüğünü gören Comenius, bu işin çok önemli olduğuna kanaat getirmişti. Fakat sakin bir hayat yaşayamadığı ikide birde göç etmek zorunda kaldığı için bu idealini gerçekleştirmeye muvaffak olamamıştı.  Bereket ...

MONTAİGNE"nın eğitime ilişkin görüşü.

MİCHEL MONTAİGNE  1533-1592 Fransız edibi ve Rönesans filozofu. Görüşlerini dilimize de çevrilen Denemeler (Essais) adlı eserinde toplamıştır. Denemeler isimli bu eser dilimize çevrilmiştir. “Denemeler isimli eserinde hayata yakın ve çocuğun tabiatına uygun bir eğitim tarzını savunmuş, devrinin Latin okuluna ve bu okulda uygulanan korkunç ezberciliğe, ölü bilgilere ve otoriteye dayanan sert ve katı eğitim anlayışına karşı çıkmıştır. [1] “Bunun yerine serbest şekilde karşılıklı konuşmayı öğretim metodu olarak tavsiye etmiştir. Buna rağmen o da eski dillerin öğretilmesinden vaz geçmemiş, yalnız canlı mükâleme alıştırmalarıyla basitleştirmelerini ve kolaylaştırmalarını istemiştir. [2] Beden eğitiminin eğitsel değerini bilhassa belirtmiştir. Aile ocağını çocukların eğitimi için elverişli bulmamakta, hakiki terbiyenin eğiticilerle çocukların bir arada bulunmaları sayesinde mümkün olabileceğini ileri sürmüştür” (R.G. Arkın, s.318). “Eserinin yirmi beşince bölümünde, köksüz ve ...

Medeniyeti oluşturan unsurlar

Medeniyeti oluşturan unsurlar Bugün ulaştığımız medeniyet seviyesine ulaşmamız en başından itibaren 70-80 bin yıllık insanlık macerasının eseridir. Medeniyetin oluşturulmasında insanın iç ve dış dünyası olmak üzere iki ana unsurdan söz edebiliriz: İç dünya unsurları: zekâ/akıl ve içgüdüler Bu maceranın en başında konuşma anlamında dilin oluşmuş olması gelir. Tabiîdir ki dilin oluşması için insanın doğuştan getirdiği aklını/zekâsını kullanabilmesi gerekir. [1] İnsan ve diğer canlılar doğarken zekâ ile birlikte içgüdülerle ve reflekslerle de donatılmıştır. Refleksler, bir canlının hayatını devam ettirebilmek için kullandığı bilinçdışı davranışlardır. Canlının kendini koruması yönünde etkinliği vardır. Başka bir söyleyişle canlıyı tehlikeye karşı koruyan bilinç dışı etkinliklerdir. Bunlar öğrenilmez ve hatta eğitilemez. İçgüdüler de doğuşla gelir ve kişiyi amaçlı ve bilinçli etkinliklere yöneltir. İçgüdülerin en temel özelliği insanlarda ve bazı hayvan türlerinde eğitileb...