Ana içeriğe atla

MEDENİYET VE PEDAGOJİ TARİHİ 2


2. MEDENİYET VE PEDAGOJİ TARİHİ,  devamı

Ve meleklere, ‘Âdem’e secde edin!’ dedi. Melekler hemen secde ettiler. Yalnız İblis, kibrinin esiri oldu ve secde etmedi. İnkârcılardan oldu. Bakara 34 [1]
Allah, ‘Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde sol bol yiyiniz, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.’ Bakara 35
Sonra Allah, Âdem’e hitap etti: Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yiyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz. A’raf 19   [2]
Şeytan, onların kendilerinden gizli kalan yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: ‘Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz, diye sizi şu ağaçtan men etti.’ A’raf 20
Fakat şeytan, ayaklarını kaydırdı, içinde bulundukları cennet yurdundan çıkarılmalarına sebep oldu. Biz de ‘Bir birinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasip vardır.’ dedik. Bakara 36
Âdem, Rabbinden öğrendiği kelimelerle tövbe etti. Allah da tövbesini kabul etti. Muhakkak O,tövbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.  Bakara 37
Doğrusu biz, sizi yeryüzünde yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz! A’raf 10 [3]
(İblis) Ve onlara ‘Elbette size öğüt verenlerdenim.’ diye de yemin etti. A’raf 21
Böylece onları aldatarak önceki mevkilerinden indirdi. Ağacın meyvesini tadınca çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır demedim mi?’ A’raf 22
Dediler ki: ‘Ey Rabbimiz’ Biz, kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ki ziyana uğrayacaklardan oluruz.’ A’raf 23
Allah buyurdu: ‘Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir.’ A’raf 24
Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan dirilip çıkarılacaksınız!’ dedi. A’raf 25
Doğrusu senin acıkmaman, çıplak kalmaman ancak cennettedir. Ta-Hâ 18
Sen orada ne susarsın, ne de güneşin altında kalırsın. Ta-Hâ 19
Sonra Rabbi, onu seçti de tövbesini kabul buyurdu ve ona doğru yolu gösterdi Ta-Hâ 122
Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takva elbisesidir. İşte bunlar, Allah’ın ayetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar. A’raf 26 [4]
Yine unutmayınız ki, bir vakit meleklere: ‘Âdem’e secde edin, demiştik. İblis’ten başka hepsi secde ettiler. O ise ‘Ben çamurdan yarattığın kimseye mi secde ederim?’ demişti. İsra 61
Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere ayırdık. İçlerinde iyi olanları da vardı, olmayanları da. Onları biz, bazen nimetlerle bazen de musibetlerle imtihana çektik. Sonunda belki hakka dönerler diye. A’raf 168


[1] Allah”ın meleklere Âdem”e secde etmesini istemesinin ve onların da secde etmesinin sebebi, Âdem”in oradaki eşyaların isimlerini bilme yani bilgi bakımından üstün olmasındandır. İblis, bunu anlamamıştır.
[2] Aynı anlamda pek çok ayet ve ifade farklı surelerde tekrar etmektedir. Bu da onlardan biri.
[3] Buradan anlaşılıyor ki Cennet, bu dünya ortamında değildir, başka bir ortamda ve zamandadır.
[4] A”raf Suresindeki anlatımlar, hemen hemen aynı şekilde Ta-Hâ suresi 115, 116, 117, 120, 121.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670)

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670) Döneminin önemli düşünürlerinden biridir. Önemi ise, birçok fikrinin günümüzde bile uygulanabilir olmasıdır. Lâtince ve ilahiyat tahsil etmiş. Eğitimdeki aksaklıkları görmüş ve düzeltmek istemiştir. Birçok ülke ve şehir dolaşmış, birçok okulda öğretmenlik ve hayatının son döneminde papazlık yapmıştır. Bacon, Ratka ve Vives”in etkisinde kalmıştır. İngiltere”, İngiliz okullarını ıslah etmek üzere davet edilmiş, burada bütün bilimleri bir araya toplayacak bir ansiklopedi (pansofi) yazmak istemişse de başarılı olamamıştır. “Comenius, muhtelif işlerde çalışmış ve muhtelif problemler üzerinde kafa yormuştu. İlk önce papaz sıfatıyla mezheplerin ortadan kaldırılmasına gayret etmişti. Mezhep savaşları ile Avrupa”nın tam bir sefalete ve fakirliğe düştüğünü gören Comenius, bu işin çok önemli olduğuna kanaat getirmişti. Fakat sakin bir hayat yaşayamadığı ikide birde göç etmek zorunda kaldığı için bu idealini gerçekleştirmeye muvaffak olamamıştı.  Bereket ...

MONTAİGNE"nın eğitime ilişkin görüşü.

MİCHEL MONTAİGNE  1533-1592 Fransız edibi ve Rönesans filozofu. Görüşlerini dilimize de çevrilen Denemeler (Essais) adlı eserinde toplamıştır. Denemeler isimli bu eser dilimize çevrilmiştir. “Denemeler isimli eserinde hayata yakın ve çocuğun tabiatına uygun bir eğitim tarzını savunmuş, devrinin Latin okuluna ve bu okulda uygulanan korkunç ezberciliğe, ölü bilgilere ve otoriteye dayanan sert ve katı eğitim anlayışına karşı çıkmıştır. [1] “Bunun yerine serbest şekilde karşılıklı konuşmayı öğretim metodu olarak tavsiye etmiştir. Buna rağmen o da eski dillerin öğretilmesinden vaz geçmemiş, yalnız canlı mükâleme alıştırmalarıyla basitleştirmelerini ve kolaylaştırmalarını istemiştir. [2] Beden eğitiminin eğitsel değerini bilhassa belirtmiştir. Aile ocağını çocukların eğitimi için elverişli bulmamakta, hakiki terbiyenin eğiticilerle çocukların bir arada bulunmaları sayesinde mümkün olabileceğini ileri sürmüştür” (R.G. Arkın, s.318). “Eserinin yirmi beşince bölümünde, köksüz ve ...

Medeniyeti oluşturan unsurlar

Medeniyeti oluşturan unsurlar Bugün ulaştığımız medeniyet seviyesine ulaşmamız en başından itibaren 70-80 bin yıllık insanlık macerasının eseridir. Medeniyetin oluşturulmasında insanın iç ve dış dünyası olmak üzere iki ana unsurdan söz edebiliriz: İç dünya unsurları: zekâ/akıl ve içgüdüler Bu maceranın en başında konuşma anlamında dilin oluşmuş olması gelir. Tabiîdir ki dilin oluşması için insanın doğuştan getirdiği aklını/zekâsını kullanabilmesi gerekir. [1] İnsan ve diğer canlılar doğarken zekâ ile birlikte içgüdülerle ve reflekslerle de donatılmıştır. Refleksler, bir canlının hayatını devam ettirebilmek için kullandığı bilinçdışı davranışlardır. Canlının kendini koruması yönünde etkinliği vardır. Başka bir söyleyişle canlıyı tehlikeye karşı koruyan bilinç dışı etkinliklerdir. Bunlar öğrenilmez ve hatta eğitilemez. İçgüdüler de doğuşla gelir ve kişiyi amaçlı ve bilinçli etkinliklere yöneltir. İçgüdülerin en temel özelliği insanlarda ve bazı hayvan türlerinde eğitileb...