Ana içeriğe atla

MEDENİYET VE PEDAGOJİ TARİHİ 5


MEDENİYET VE PEDAGOJİ TARİHİ 5

ÂDEM NE ZAMAN YARATILDI?

Not:  RESİMLER ÇIKMIYOR.


MÜLAHAZA 
ÂDEM NE ZAMAN YARATILDI?
İnsanların en çok merak ettiği konular arasında en önemlilerinden biri ‘evrenin’ diğeri de ‘insanın’ ne zaman ve nasıl yaratıldığı veya nasıl var olduğudur.
Evrenin ve ilk insanın yaratılışına ilişkin az çok farklarla da olsa bir zaman tayini yapılmaktadır. (Bkz. İnsanın Yaratılış Serüveni.)
Fakat nasıl yaratıldığına veya var olduğuna ilişkin gerek Kitab-ı Mukaddes’ ve gerekse Kur’ân dışında ne teorik ve ne de pratik bilgi verilememektedir.
İlk bakışta evrenin yaratılışına ilişkin Bing Bang Kuramı ile Darwin’in Evrim Kuramı ilk yaratılışa veya var oluşa ilişkin bir kuram gibi anlaşılmaktadır.
 Oysa her iki kuram da daha önceden var olan yahut var olmuş veya var edilmiş yani yaratılmış olan; Bing Bang kuramında var olan minyatür evrenin genişlemeye başlamasını; Darwin’in Evrim Kuramı ise var olmuş yahut yaratılmış olan bitkilerin, hayvanların ve insanların biyolojik olarak evrimleşmesini yahut gelişmesini izah etmektedir.
Oysa özellikle Kur’ân gerek evrenin ve gerekse insan dâhil canlıların ‘Ol.’ Yani ‘var etmek’ veya ‘var oldurmak’ iradesi ile Evren’in genişlemeden önceki madde ve enerji yüklü minyatürünün; İnsanların atası sayılan Âdem’in nasıl yaratıldığını izah etmektedir.
Her iki konu ile ilgili olarak daha önce geniş açıklama yapılmıştı. Bu iki konunun üzerinde bu kadar özet vermekle yetineceğim.
Ancak buradan hareketle insanın yaratılmasına ilişkin gerek bulunan fosiller üzerinden yapılan açıklamalar ve gerekse Kur’ân’ın bildirdiği hususları telif etmeye çalışacağım.
Meleklerin konuşması
Âdem’in yaratılmasından önce Allah’ın meleklere ‘Ben bir halife yaratacağım.’ Açıklamasına melekler ‘Kan dökücü ve fesat çıkarıcı insanlar mı yaratacaksın?’ sorusunun arkasına bakıldığında bizim Atamız olarak kabul edilen Âdem’den önce de insanlar yaratıldığı anlaşılmaktadır.
Fakat Kur’ân’da Âdem’den önce yaratılmış olan insanlar hakkında bir açıklama yapılmamıştır.
Bu açıklama ise antropolojik araştırmalarla yapılmıştır.
Âdem ne zaman yaratıldı?
Figure 5.jpgBugün bulunan en eski insan yapısı mimarî eser 12 000 yıl öncesine tarihlenen Göbeklitaş tapınağıdır (Bkz. Göbeklitaş).
Burada bulunan taşların muntazam ve geometrik yontulmaları, kabartma resimlerle bir öykünün anlatılması gibi özelliklere bakılırsa geçmişi çok eskilere dayanan birikimlerin bir eseri olduğu kolayca anlaşılır.
Yontma Taş Devrinin 60 000-8 000 arasında olduğu dikkate alınırsa bu yapının Kaba Yontma Devrinin son zamanlarında yapılmış olması gerekir. [1]


Bu dikilitaş üstündeki tasvirler açıkça bir hikâye anlatmaktadır, belki de İlk Neolitik dönemde burayı yapanların kuruluş efsanesini. P43 üzerine çeşitli varlıkların tasvirleri yer almaktadır. Bu tasvirler arasında yılan, akrep, kuşlar ve penisi erekte haldeki bir erkek vardır. Bunların dışında, anlamı henüz bilinmeyen Ibiçimli semboller, simetrik desenler ve belki de megalitik yapıların kendilerinin tasvirleri (dikilitaşın en üst kısmına yakın olan üç adet ‘kol çantası’ biçimli tasvir) de bu dikilitaş üzerindeki betimlerdendir. (Foto: DAI, Göbekli Tepe Projesi).http:// www. sanliurfamuzesi.gov.tr /Resim/gobeklitepe-
 
 






Ayrıca peygamberler tarihi verilerine de bakılırsa Âdem’in günümüzden en erken 50-60 bin yıl önce yaratılmış olduğu güçlü şekilde tahmin edilebilir.


[1] Tarihçiler, Tarih Öncesi Çağ aralığını bu duruma bakarak yeniden belirlemelidirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670)

JAN AMOS COMENİUS (1592-1670) Döneminin önemli düşünürlerinden biridir. Önemi ise, birçok fikrinin günümüzde bile uygulanabilir olmasıdır. Lâtince ve ilahiyat tahsil etmiş. Eğitimdeki aksaklıkları görmüş ve düzeltmek istemiştir. Birçok ülke ve şehir dolaşmış, birçok okulda öğretmenlik ve hayatının son döneminde papazlık yapmıştır. Bacon, Ratka ve Vives”in etkisinde kalmıştır. İngiltere”, İngiliz okullarını ıslah etmek üzere davet edilmiş, burada bütün bilimleri bir araya toplayacak bir ansiklopedi (pansofi) yazmak istemişse de başarılı olamamıştır. “Comenius, muhtelif işlerde çalışmış ve muhtelif problemler üzerinde kafa yormuştu. İlk önce papaz sıfatıyla mezheplerin ortadan kaldırılmasına gayret etmişti. Mezhep savaşları ile Avrupa”nın tam bir sefalete ve fakirliğe düştüğünü gören Comenius, bu işin çok önemli olduğuna kanaat getirmişti. Fakat sakin bir hayat yaşayamadığı ikide birde göç etmek zorunda kaldığı için bu idealini gerçekleştirmeye muvaffak olamamıştı.  Bereket ...

MONTAİGNE"nın eğitime ilişkin görüşü.

MİCHEL MONTAİGNE  1533-1592 Fransız edibi ve Rönesans filozofu. Görüşlerini dilimize de çevrilen Denemeler (Essais) adlı eserinde toplamıştır. Denemeler isimli bu eser dilimize çevrilmiştir. “Denemeler isimli eserinde hayata yakın ve çocuğun tabiatına uygun bir eğitim tarzını savunmuş, devrinin Latin okuluna ve bu okulda uygulanan korkunç ezberciliğe, ölü bilgilere ve otoriteye dayanan sert ve katı eğitim anlayışına karşı çıkmıştır. [1] “Bunun yerine serbest şekilde karşılıklı konuşmayı öğretim metodu olarak tavsiye etmiştir. Buna rağmen o da eski dillerin öğretilmesinden vaz geçmemiş, yalnız canlı mükâleme alıştırmalarıyla basitleştirmelerini ve kolaylaştırmalarını istemiştir. [2] Beden eğitiminin eğitsel değerini bilhassa belirtmiştir. Aile ocağını çocukların eğitimi için elverişli bulmamakta, hakiki terbiyenin eğiticilerle çocukların bir arada bulunmaları sayesinde mümkün olabileceğini ileri sürmüştür” (R.G. Arkın, s.318). “Eserinin yirmi beşince bölümünde, köksüz ve ...

Medeniyeti oluşturan unsurlar

Medeniyeti oluşturan unsurlar Bugün ulaştığımız medeniyet seviyesine ulaşmamız en başından itibaren 70-80 bin yıllık insanlık macerasının eseridir. Medeniyetin oluşturulmasında insanın iç ve dış dünyası olmak üzere iki ana unsurdan söz edebiliriz: İç dünya unsurları: zekâ/akıl ve içgüdüler Bu maceranın en başında konuşma anlamında dilin oluşmuş olması gelir. Tabiîdir ki dilin oluşması için insanın doğuştan getirdiği aklını/zekâsını kullanabilmesi gerekir. [1] İnsan ve diğer canlılar doğarken zekâ ile birlikte içgüdülerle ve reflekslerle de donatılmıştır. Refleksler, bir canlının hayatını devam ettirebilmek için kullandığı bilinçdışı davranışlardır. Canlının kendini koruması yönünde etkinliği vardır. Başka bir söyleyişle canlıyı tehlikeye karşı koruyan bilinç dışı etkinliklerdir. Bunlar öğrenilmez ve hatta eğitilemez. İçgüdüler de doğuşla gelir ve kişiyi amaçlı ve bilinçli etkinliklere yöneltir. İçgüdülerin en temel özelliği insanlarda ve bazı hayvan türlerinde eğitileb...